18 Ekim 2012 Perşembe

Macera Filmleri

Sinema deyince aklımıza patlamış mısır ve cola gelir ilk başta.Habuki sinema sözünden aklımıza öncelikle binlerce sanatcı,aksiyon,macera,komedi,dram,begeseller,savaş filmleri ve romantik dakikalarla dolu film sahneleri gelmeli.Günümüzde bir çok sinema severin kendine benimsedigi sinema kültürü parmakla sayılır cinsten.Bir çoğumuz filmleri sinemada izlemektense paylaşım sitelerine düşmesini beklemekteyiz.Bir çok filmi neredeyse herkes bilindiği üzere akşam evlerindeki internet sayesin sorunsuz bir şekilde izleyebilmekte. Film açısında oldukça çekimseriz anlaşılan.Akşam evde ne izleyecegimizi bilemez durumdayız.Günlük neredeyse 3 yada 5 yeni film ekleyen bir çok site bulunmakta.Bu sitelerin birkaç tanesi oldukça güzel ve kalitesi yüksek filmler sunmakta.Filmlerin bir çoğunu Hd izleyebileceginiz bir çok film izleme sitesi bulunmakta.Önemli olan yeni filmler değil verilen emeğe saygı olarak görmekteyim.Bir çok kullanıcı izlediği bir çok filme gereksiz yersiz yorum yaparak film konusunda insanların düşüncelerini önceden değiştirebiliyor. Özellikle Türk sineması son yıllarda neredeyse altın çağını yaşamakta.Filmlerin bir çogu oldukça kaliteli seçilmiş oyuncu kadroları ve sinema teşsisati ile donatılmakta ve filmlerde bu doğrultuda cekilmekte.Neredeyse her hafta bir yerli filmin vizyona girdiği bu günlerde filmlerin özellikle daha detaylı anlatılması yapılandırılması gerekmekte.Sinemaya verilen değerin bir çogu sizinde görmüş oldugunuz gibi illegal film sitelerinden dolayı bir hayli az herşeye rağmen filmleri izleyenler hallerinde memnun görünmekte. Günümüzde bir çoğumuzun bildigi gibi sinema bizler için bir alışkanlık heleki kış aylarında vazgecilmesimiz olabiliyor.Filmlerin özellikle kışın rabet görmesi soğuk havalardan kaynaklı olsa gerek.Bir çok film sitesi en çok ragbeti soğuk kış gecelerinde yaşamakta.Sizlere film izleyebileceginiz bir site söylemek buradaki asıl görebimiz olabilir.hd film izle

21 Ağustos 2012 Salı

Sadakatsizler izle


Kısa filmlerden birinde,  Fred (Dujardin)eşi ve metresine karşı olan duygularını ayıramıyorken, Greg (Lellouche) karsısına çıkan her kadını sevdiği için suçluluk duygusu ile yanıyor. İçinde bulundukları karmaşık ilişkilerden kafalarını dağıtmak istediklerine karar veren iki arkadaş beraber Las Vegas’a gitmeye karar veriyor ve çılgın bir tatil başlıyor. Dujardin’in yeni filmi Sadakatsizler Fransa’da vizyona girdiği hafta Fransız box office listesinde 1 numaraya yükseldi. Böylece, Sadakatsizler Fransa’da senenin en iyi açılışı yapan ikinci filmi oldu. Film aslında bütünlüğü olan bir film değil, skeç/parodi tadında birçok kısa filmden oluşuyor. Jean Dujardin de zaten The Artist öncesinde Fransa’da bizdeki “Bir Kadın Bir Erkek” dizisiyle meşhur olmuş bir oyuncu. Yani bu konsepte fazlasıyla aşina, dolayısıyla Hazanavicius ve daha birçok isimle bir araya gelip her kısa filmi başkasının yönettiği bir film çekmeye karar vermişler. Başrollerde de Dujardin’e bir başka Fransız aktör Gilles Lellouche eşlik ediyor. Bu iki isim hemen her mini filmde başrolde; yan roller ise çeşitli isimler tarafından canlandırılıyor.Filmin daha doğrusu filmlerin konusuna gelirsek isimden de anlaşıldığı gibi esas tema sadakatsizlik. Kadın erkek ilişkilerine erkek yönünden bakan, erkeğin aldatma nedenlerini araştıran film, bu konuya esprili ve doğal yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Aldatma konusunun çok iyi gözlemlendiği kadın-erkek tarafının aslen ne düşündüğünün sesli olarak dile getirildiği filmde bazı kısa filmler gerçekten çok komikti, ama bazıları için aynı şeyi söylemek güç, sanırım burada kimin yönettiğinin de önemi ortaya çıkıyor.

17 Ağustos 2012 Cuma

Sinema Vizyon Filmler


Lanetli Ruhdiğer birçok paranormal filmin aksine bu işi bilimsel sularda da yorumlamaya çalışan ve ayakları yere basan bir tavrı var. Rodrigo Cortes'in senaryo yazım masasında muhtemelen üzerine en çok düşündüğü ve filmin gerçekçiliğini körükleyeceğini farz ettiği mevzu da bu olmuş. Öcü kontrol ekibinin evdeki bu tuhaf görüngüyü elden geldiğince bilimsel tabirlerle ve büyük bir ihtiyatla açıklama girişimleri de tamamen Cortes'in ‘özgünlüğü yakalama' girişiminden hareketli.
Lanetli Ruh da bu konseptte çekilen bir film, kötü bir taklit. Aynı formül geliştirilmeden tekrar edildiğinde, üstelik daha kötü bir şekilde yapıldığında, sonuç malum.
Can YILDIZ ; "bu kadar usta bi kadroyu bir arada görmek paha biçilemez kesilikle izlenmesini şiddetle tavsiye ediyorum tabi çıkar çıkmaz"

Musa ; "Bu nasıl bi kadro ya. Jason Jet Li Sylvester arnold van damme . Bu kadronun bir arda olması ve filmin kötü olması gibi bir imkan yok."

Christopher Nolan’ın yeni ve kapkaranlık Batman filmlerine noktayı koyduğu, yeni Batman üçlemesinin son filmi “The Dark Knight Rises”dan merakla beklenen ilk görüntüler, filmden ilk teaser’ın yayınlanmasıyla birlikte görücüye çıktı

Bir diğer merakla beklenen film  ise Cosmopolis.Bu hafta vizyona gire bu film bir çok sinema sever tarafından yoğun ilgi görecege benziyor.Fransa yapımı bu filmin yönetmeni Don DeLillo.Senarist kadrosunda ise yine  Don DeLillo  ve David Cronenberg yer almaktadır.Filmin oyuncuları ise oldukça geniş oyuncu kadrosu su şekilde ;Juliette Binoche , Mathieu Amalric , Paul Giamatti , Samantha Morton , Kevin Durand , Emily Hampshire , Robert Pattinson , Sarah Gadon , George Touliatos , Paulette Sinclair , Gouchy Boy , Abdul Ayoola , Anna Hardwick , Patricia McKenzie , Saad Siddiqui , Zeljko Kecojevic , Jay Baruchel , Jadyn Wong , Maria Juan Garcias , K'Naan , Philip Nozuka , Milton Barnes .

Filmin konusu ise şu şekilde ; 28 yaşındaki multimilyoner Eric Parker’ın hayatı, limuziniyle Manhattan’ın çılgın trafiğinde sıkışmasıyla can güvenliği ve mal varlığını tehdit eden bir olay serisiyle alt üst olur. Sınırların olmadığı şehir, Manhattan’da o sırada kaos yaşanır. Limuzininde mahsur kalan ve dışarıdaki olayları izleyen Eric Packer, aracından işlerini yoluna koymaya çalışır.


Dram filmi severlerin  karşısına cıkan bir diğer film ise "Esaret".Bu hafta vizyona giren Fransa yapımı bu filmin yönetmenliğini Freacutedeacuteric Videau yapmaktadır.

Oyuncu kadrosuna bakılacak olur oyuncu kardrosu su şekilde ;Jacques Bonnaffé , Noémie Lvovsky , Reda Kateb , Arnaud Churin , Grégory Gadebois , Marie Payen , Agathe Bonitzer , Yves-Robert Viala , Pascal Cervo , Hélène Fillières  , Cyril Troley , Marie-Pierre Neskovic , Margot Couture , Makita Samba , Aurélia Hollart , Thierry Bordes , Richard Pigree , Olivier Abelé , Marine Noualhaguet , Maelt Arslan , Philippe Labonne.

Filmin ana temasının dram olduğu görülen bu filmin ana konusu ise şu şekilde ; 8 yıl tutsaklıktan sonra Gaelle birdenbire kendisini kaçıran Vincent tarafından serbest bırakılır. Yeni özgür hayatı ona farklı bir bakış açısı sağlar. Filmde, kurban ve onu kaçıran kişinin arasındaki uzun süreli ilişkiden, şaşırtıcı şekilde şefkatli ve hatta kafa karıştırıcı inkâr edilemez bir sevginin ortaya çıkışı anlatılıyor.

Elle tutulur yanı olmayan karakter çatışmaları da ‘bunu güzel yapayım' diyen filmin dramatik yapısını ve duygusal çatısını bozuyor. Oldukça uzun sabit planlarla oyuncuların gizli yeteneklerine yaslanan ancak öte yandan da tam olarak açıklanamayan amatörlükler içeren sahneler de etkileyici olmaktan ziyade sıkıcı. Filmin geneline ne yapsak da vakti doldursak ve bitse de gitsek türünden bir hava hâkim.

lk celsede neden umut verici tınladığını bir anımsayalım. Filmin senarist koltuğunda 2010 yapımı Toprak Altında (Buried) ile tanıdığımız ve çok sarsıcı olmasa da en azından kendi sınırları içerisinde özgün olabileceğini fark ettiğimiz Rodrigo Cortés var. Konumuz ise her zamanki gibi bir ailenin evine musallat olmuş cinler, periler, hayaletler, öcüler ya da buna benzer şeyler.Rio, Denver, Bratislava gibi farklı ve büyüleyici şehirlerde kesişir. Aşk, ihanet ve tutku onları çevrelerken, karakterler arasındaki gizemli ilişki, aralarındaki çekimi ve bağı çözmemize yardımcı olacak mıdır?.Filmizle.Net.Tr iyi seyirler diler.Filmde rol alan başlıca oyuncular ise şu şekilde ;Jude Law , Marianne JeanBaptiste , Moritz Bleibtreu , Rachel Weisz , Ben Foster , Jamel Debbouze , Mark Ivanir , Peter Morgan , Johannes Krisch , Gerard Monaco , Katrina Vasilieva , William Byrd Wilkins , Tereza Srbova , Dinara Drukarova , Gino Picciano , Juliano Cazarré , Russell Balogh , Darren Hammock , Mary Robinson , David Frost , Vladimir Vdovichenkov , Shaun Lucas , Gabriela Marcinkova , Maria Flor , Lucia Siposová , Martin Butler , Youssef Kerkour , Henry Monk , Luke Howard , Gordon Round , Bryan Shao , Alex Sander , Danica Jurcová , Ginny Dee , Cyril Hutteau , Miguel Gonçalves Mendes , Sydney.

11 Ağustos 2012 Cumartesi

Fetih 1453′ten izlenimler

Fetih 1453 Full izleFetih 1453 HD izleFetih 1453 izleFetih 1453 tek parça izleFetih 1453 türkçe dublaj izle

Osmanlı Devleti'ne çağ atlatarak imparatorluğa taşıyan Fatih Sultan Mehmet'in 1451 yılında henüz İstanbul'u alma planları yaptığı dönemden başlayan film, şimdiye kadar çekilmiş en büyük tarihi-kahramanlık projesi olma iddiasında. 3 boyutlu animasyonların da yer aldığı filmin yapımcılığını ve yönetmenliğini Faruk Aksoy üstlenirken, senaryoyu kaleme alan Atilla Engin ve İrfan Saruhan'a Prof.Dr. Feridun Emecen, Doç.Dr. Hülya Tezcan, Doç.Dr. Gülgün Köroğlu, sanat tarihçisi Massimo Farinelli'den oluşan geniş bir danışmanlar kadrosu da eşlik ediyor.İzledim ve şunları gördüm: feth ettiğimizden çok bizans önünde ne kadar aciz olduğumuzu gördüm, bizanslıların bizden daha çok dua ettiğini gördüm, yere düşmemiş olan Osmanlı sancağının yere düştüğünü hatta tekmelendiğini gördüm, hilalden camiden çok kilise ve haç gördüm, macarlıların gelmemesinden ve satılık bir dökümcü sayesinde fetihin gerçekleştiğini gördüm.
Efektler, çekimler aksiyon güzel ama isterdim ki yıllarca dinlediğimiz o Galata sırtlarından Haliç e indirilen gemilere ayrıntılı bir şekilde yer verilsin amacından, Haliç e indikten sonraki faydasından ve bu fikrin ortaya atılışından da bahsedilsin.17 Milyon harcanmis bunun her sey bilgisayar efekti normal bi sahne yok her yeri uyduruk oyuncular resmen rezalet tanidik bir oyuncu yok adam sevgilisini bile basrolde oynatmis para vermemek icin hele hele O AKSEMSETTiN OYLE AKSEMSETTiN Mi OLUR HACi YA o nasil bi aksemsettindir allahim yarabbi, sinir oldum..
Ulubatlı hasan hiçbir türk kaynağında geçmemektedir sadece yabancı bir yazarın kaynağında geçer bundan dolayı doğruluğundan emin olamayız. Ulubatlı çok abartılmakla beraber akşemseddin hz. de çok az yer verilmiş oysa ki fetihin asıl mimarlarındandır akşemseddin.

Kare Kare FEtih 1453


Tarihimizin en büyük 2 savaşı çanakkale savaşı ve fatihin istanbulu fethidir.Ancak bu savaşı dönem filimi olduğu için gerçeğe yakın bir tatda konunun akışını sağlanabilir ise başarı elde edilecektir. bu savaşın kazanılmasını gerçekleştiren büyük unsur dökülen büyük toplar ve gemilerin b planı olarak savaşın osmanlı lehine dönmesi için gemilerin insan gücü ile tepeleri aşırarak halice indirilmesidir. ancak gemiler sadece 1 dk işlenmiş. istanbula giriş bu kadar kolaya basite indirgenmemeli idi. akşemsettin köy cami hocası halinde olmamalı idi. onun gelişi daha sağlıklı işlenmeli idi. fatihin eşinin kudreti anlatılmalıydı.Bu güne kadar izlediğim en iyi Türk filmiydi.isteyince bizimde çok güzel filmler ortaya koyabileceğimizi kanıtlar tarzda yapıldığını düşünüyorum ki ,yine bizim vereceğimiz destekle çok daha iyilerinin çekilip ilerleyen yıllarda hollywood un çekiciliğinden sıyrılacağımızı umuyorum…hiç bir film kusursuz değildir.olumlu ve ya olumsuz bir çok eleştiri yapılıyor.bugüne kadar yapılmış türk filmlerine kıyasla mükemmel olan bir filme,olumsuz yöne bakıp yerden yere vurmak yerine ,destek çıkıp türk sinemasının daha iyi bir yere gelemsine destek olmalıyız elştirileri yıkıcı değil yapıcı yönde yapalım ki ülkemiz gelişsin.
Maiyet bölükleri, yeniçeri arkasındaki mehteran, davul ve zurnalarını çalarak devirler açıp kapayan, asırlar önce müjdelenmiş olan bu mutlu güne mutluluk katıyor ve cenk havası çalıyordu. Zaferlerden sonra ezan okunur ve mehter çalınırdı.Oysa uzun süre üzerinde çalışılan böyle özel ve önemli bir fetih anlatılırken,Ulubatlu Hasan’ın ön planda olmasındansa Fatih Sultan Mehmet’i daha çok görmeliydik.Sonra lağamcılar bu fetihte çok önemli rol oynadıkları halde çok az gözüktüler.Başka bir ayrıntı da Akşemsettin Efendinin tek bir karede gözükmesiydi.

Kara Şövalye Yükseliyor Filminin Yorumları


Ben 10 yıldan fazladır bu hikayenin sinemaya aktarılacağı günü bekleyenlerdendim ve dolayısıyla nolan'ın serisinin son filminde bu konuyu işleyecek olmasından dolayı büyük bir heyecanla bekliyordum bu filmi. fakat gördüğüm filmin çizgi romanla neredeyse hiç ilgisi olmaması, mantıksal hatalar ve bazı oyuncu tercihlerindeki yanlışlar beni büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. dışarıdan bakılınca son derece güzel bir film olduğunun düşünülmesi de gayet doğal. fakat başta da dediğim gibi biz çizgi roman takipçilerini hiç ama hiç kesmedi bu final. nolan'ın derdinin gerçekçilik olduğu söyleniyor. Fakat zaten çizgi roman da çok fazla uçuk bir batman portresi çizmiyordu. batman i diğer süper kahramanlardan ayıran en önemli nokta da buydu. sonuç itibariyle nolan'ın batman serisinde jokerin oynadığı 2. film her zaman olağanüstü ve belki de gelmiş geçmiş ve gelecek en iyi batman filmi olarak yad edilecek.Joker hayranları Kara Şövalye'yi Batman için değil, Joker için seven, dolayısıyla benim gibi Batman hayranları gibi Joker'in Batman'in önüne geçmesine tam aksine sevinen bir kitle. Yani Kara Şövalye'nin de bir sürü eksiği vardı ama bu onlar için önemli değil. Batman hayranlarına gelince ki onlardan biri ben oluyorum, biz bir Batman filmine Batman için gideriz, ondan sonra Batman'in kötülerle olan mücadelesi için, şunu demek istiyorum birbirinden renkli, birbirinden ilginç kötü adamlar vardır sen de bilirsin Batman çizgi romanında. Konuya dönersem, benim gibilerin Nolan'ın Batman filmlerini beğenmemesinin sebeplerinin başında işte Nolan'ın bu tarz şeylerle ilgilenmemesi geliyor. Yani Batman filmde kaç dakika görünmüş, Bane çizgi romandaki gibi iri, kaslı ve uzun boylu değil, Kedi Kadın'ın kostümü ne kadar olmuş? İki Surat son yarım saatte harcanmış harcanmamış, Batman uçağıyla dolaşmaktan başka bir şey yapmıyor, bunlar Nolan'ın umurunda değil, çünkü onu tek ilgilendiren şey belki de gerçekçilik
Nolan'ın ne amaçla seçtiği belli olmayan Kedi Kadın, senin de katıldığın üzere Bane'in büyük hayalkırıklığı yaratan finali ve bir anda Batman ve Robin'deki Bane'den bir farkının kalmaması, Gotham için yapılan planın alabildiğine klişe, basit ve yavan olması, bazı sahnelerde aşırı müzik kullanılması ve filmin adeta bir kuru gürültüye dönüşmesi, bir iki bölüm dışında filmin aksiyon içermemesi vs. Bu filmin kendi adıma bu kadar kötü olmasını sadece Nolan'ın gerçekçilik takıntısına bağlamıyorum, bir Batman filmi çekmemiş Nolan. Mantık olarak Batman Başlıyor'da ortaya çıkan Batman o filmde yeni yeni yükseldiği için o filmin adı Kara Şövalye Yükseliyor olmalıydı ve Batman geri planda olsa da olurdu. İkinci filmde Batman ipleri ellerine almalıydı. Bu son filmde de düşüşe geçmeliydi, The Dark Knight Falls ismi yakışırdı, ama şöyle oldu, Batman Başlıyor'da ekran süresi en uzun olan ve filmin esas kahramanı Batman'di. Kara Şövalye'de Joker açık ara Batman'in önüne geçti, Batman silikleşti.